21 Haziran 2013 Cuma

Söyle Sessizlik- Fatma Şengil Süzer



Mukaddim' e...

Uzun zamandır ihtiyacım olan; bir şiir kitabı..
Fakat Cemal Süreyya mı Cahit Zarifoğlu mu diye gitgeller yaşarken bambaşka bir şair ile tanışıyorum: Fatma Şengil Süzer..
Söyle Sessizlik benim ilk şiir kitabı hediyem...
Bu sebeple şaire hanımefendi ile ilk defa karşılaşıyoruz. Okur Kitaplığında çıkan ince-cik bir şiir kitabı Söyle Sessizlik.
Kulakları kıvrık, gözleri sürmeli bir halde geliyor ellerime...

Bir şiir mi etkiler insanı yoksa şiirdeki bir dize mi?
Bazı dizelerin altını çizerken şiirin bütününe haksızlık edip etmediğimi düşünürüm kimi zaman....
İşte o dizelerden bazıları;
Kürek Mahkumu şiirinden;
...
beni sürgün etme, ettiğinden beri
meleklerim mutsuz
omzumda bir ileri bir geri
korkuyorum taşımaz beni deniz
ne de fırlatır göğe bu ekşi
can eriğini, baktı ki tuzsuz

gözlerini açsan güneş doğar belki
hayatım kurtulur
affetsen, ben gelsem nefes gibi içeri

İçerimde bir yerlere dokunur Gasil şiiri;

bu defneyi toprağa
tut beraber koyalım
bu gizli hazineyi
dipdiri
canlı gibi

tut acımı kardeşim
sırtımda büyüük
kocaman kambur
söyle sessizlik
kırılsın tambuur

yıkarken onu
ılıcacık suyla
nazik ol, zarafetle
zılgıt çekmeden
ötmeden çırım çırım
ölümlü hançere
üşütmeden taze
ve tüy gibi bedeni

kardeşim. kardeşim
taşırım. ağır
olan acım benim

Uykusuz bir gece de dilime pelesenk:
Uykusuz

hangi yastığa koysam
uyumuyor bu ağır baş
şöyle huzur içinde ve/yahut ölmüş
bırakmış herşeyi
herşey onu bırakmış

perdeleri bırakmış itinayla kapalı
kırılan bir sabahı bir bardak suda
endişeyi lüzumsuz yere
zemheride açılan bir çukuru bırakmış

Dua niyetine;
Seccade

Allah'ım bana lütfen
yaşama neş'esi ver
al bu simsiyah tülü
bir nur gecesi ver

koyma dünyalarının
ateşlerinde bizi
bir ney esintisi
bir gül nefesi ver

ne duman boğuntusu
ne yeis fırtınası
bir dürr-i yektadan
bize gelin! sesi ver

serçelerin kanadı
gibi pır pır bir çocuk
giderse annesinden
sana kaçarlar yine
ferirruu ilallah!
mağrifet müjdesi ver

Allah'ım bana lütfen
bir hayat seccadesi ver

Mecburen adlı şiirin bazı dizeleri ne güzel tefekkür sebebi;

ben senin dengin miyim sana gelmem diyeceğim
çağırırsın ve biter
bir karış çürümüş ten bir tutam kokuşmuş dil
elimde değil
radyonun ayarını değiştirir gibi
fokurdaya kaynaya
teneşir

Sır şiirinin son dizelere gönle bir damla su;
...
yalnız senle paylaşmak hafifliği
teşekkür ederim, çok teşekkür ederim
köklerinden hayatın yürüdüğü çiçek gibi
dipdiri
ve kavi
ve ışıklar içinde
büyütüyor beni
yâ Rahman
yâ Rahim
yâ Veli...

Nenezuk'uma...
Ne Büyük Anneanne

ölüm büyük bir şeydir, hele/her nasılsa
davulun içinde kalmış kum tanesi kadarsan
sıçrayıp durursun o kudretli el
gümleterek vurdukça

bana ne bana ne
sabahtan akşama binlerce defa
böyle söyledim anane
bana ne, deliler gibi
tokmaktan ve davuldan
özledim kumlar ülkesini

kumlar ülkesi, anane
biliyorum dingin

insanın paylaşacak kimsesi
olmuyor ölümü
ölüm ne kadar büyük
ne büyük anane!

Bir dörtlük;
Yağmurda Koşan şiirinden;

biri tutar kırar
sevdiğin indirir yere seni
toprağından desti olsa saadet
biri tutar kırar

Kitabın belki de en güzeli; Larva şiiri;

yokluğunuz ne kötü
yapışkan
perişan
yeşil bir larva gibi efendim
yüreğim

hiç melek görmedim
lakin
bildim ki yanımdadır yetmiş bin.
türbedar sohbet etmiş gece
sahibiyle türbenin
bildim.

yokluğunuz ne kötü
bir larva gibi ezecekler yüreğimi
yeşil ve beyaz
ve yapışkan
bir şey kalacak
kime söyleyeyim hûyumu efendim.

efendim sizin
emzikte bir bebek gibi göğsünüzde uyusam
sonra uyanıp
bir ağlayış tuttursam
siz
mütebessim
-şşt! deseniz sussam
seccade, tesbih, ucu kıvrık halı sussa
el pençe divan
yüreğim sussa
şurda bir yığın yaprak bir kürek kum
şurda ruhum
yazıcılarım gözcülerim huzursuz
soluğum
ve selvi
hışır hışır neşşar
türbedar türbedar türbedar sussa

bir akış tuttursam bir süzülüş
siz
ah siz et kemik su ve kan ve yükseliş
-şşşt! deseniz
türbedar sır saklasa

gözlerini saklasa

ki gözlerini şerh ettim şahidim dilsiz değil
efendim
sahibim sîmâsı nûrum sevgilim
bir kerrecik
aksam bebek gibi
sussam uyusam. sussam uyusam.
...

Aşktan Ölür İnsan şiirinin bir kaç dizesi;

derim ki, bu bir ankâ-yı muğrib
susayınca göz yaşı acıkınc yürek
yutmayı ister
derim ki, bu bir ankâ-yı muğrib
gûrub etmek ister

Gûrub etmek..Gûrub edenleri sevmemek...

Bir ismi güzele teşekkür etmeden bu kitabı kapatmamak gerek 
''Şiirsiz olmazdı zira öksüz kalırdı''
Eyvallah...

1 yorum: