29 Ekim 2016 Cumartesi

Metro'da Cuma Namazı- Melek Arslanbenzer






İster sevelim ister sevmeyelim ama kabul etmemiz gereken bir Neo-Epik Şiir türümüz oluştu. Bazı şairler böyle bir türü bile kabul etmiyor ama...onları sanatsal tartışmalarıyla bırakmalı diye düşünüyorum. Zira o sahada top koşturabilecek okuyucu sayısı azdır, ben realizme inanmayı tercih ediyorum. Modern şiirin modern anlayışı sonucu elbette bir takım akımlar meydana gelecektir.
Metroda Cuma Namazı, bir şiir kitabı anlaşılan üzere. Melek Arslanbenzer Hakan Arslanbenzerin eşi. Yani Neo-epik şiir diye bir şey varsa Hakan Arslanbenzer onun kurucularındandır. Eşi Melek Hanım da pek tabii etkilenenlerinden. Bu nedenle çok rahat okunumlu bir kitaptır Metroda Cuma Namazı...Dümdüz, akıcı, tekrarlanası hallerden münezzeh. Deneme, makale tadında şiir algısı hasılı.

Bazı dizelerine fena vuruldum Melek Hanımın, şiirlerinin tamamından değilde parça parça bölümlerinden etkilendiğimi söyleyebilirim. Mesela:


AÇIK şiirinden;
...
Yaz bana Allah'ım
Uzun bir yol, bir kağıt yaz
Bir yazı alnıma, yüreğime
AÇIK!

KARŞIMA ÇIKMA şiirinden;

...
Ben bir mp3 dinliyorum şimdi büyük bir sokakta
Yalnızca yürüyorum yalnız başıma
Sizden uzakta
''Ela gözlüm ben bu elden gidersem...'

MELEĞİ TANI şiirinden;
...
Bu vakitlerde dünyadan değilmişim gibi
Bu vakitlerde beni iyilik ve yas tutar
Bu vakitlerde kadınlar genellikle evde ve uyanık olurlar
Bu vakitlerde evde ve uyanık olurum genellikle
Bu vakitlerde sokağa atılan ilk adım gibi serin ve acelesiz
Ben en çok serin ve acelesiz sevmeyi severim
Yas tutar gibi iyilik yapar gibi
Acelesi yoktur yas tutanın ve iyilik yapanın
Severim seni acelem yok serinim seninim acelem yok

Ben nacizane Melek Hanımın dimağını sevdim bu dizelerle. Buraya kadar normaldi. Bir şiire denk gelene kadar. Evet bir kitap için bir şiir benim için Metroda Cuma Namazı; amma ne şiir...
Haşmet Babaoğlu'nun da dediği gibi son tahlilde ben böyle güzel bir aşk şiiri okumadım.... İçerimden kıskıvrak yakalandığımı hissettiğim dizelerdir ki o;

DAĞLARA ÇIKMAK

Varsa bir hakikat sen ve ben arasında
Ben ordan geçiyorum
Hakikatle yani yalnızca senin ve benim aramda
Her şekilde oturabiliyorsam karşında böyle hiç durmadan
İşte böyle

Dalgınlığı, dargınlığı hırka gibi üstümde taşıyorsam
Sen ve benim aramda olduğundandır
Ben bunca yıl bir başıma
Taşıdıysam kendimi oralardan buralara
Senin ve benim aramızda bir aşk olduğundandır

Bir aşk çocukluğumdan kalma
Elimden ot yiyen kuzulardan
Dağlara çıktığım, dağlardan indiğim günlerden kalma
Bin altı yüz kilometre mesafeden
Sarı incecik telli saçlarımla
Oralardan buralara taşıdığım bir aşk...

Şimdi oğlumun olan ellerimden
Ve senin olan her yerimden kalma
Bir aşk
Böyle bir aşk o incecik saçlarla taşındıysa benim tarafımdan
Şahidim ki Allah vardır

Bir kalbi başka bir kalbe bağlayan
Olmazı olduran, bir yangını durduran
Kalbi bütün kötülüklerden arındıran
Seni bana beni sana örtü kılan
Yaralayan, yaraları onduran bir aşkı olduran
Bütün dünyayı bir an için durduran
Allah vardır senle benim aramda

Sen ve benim aramda
Olanlar saymakla bitmez
Ekonomik kriz var senle benim aramda
Kıbrıs harekatı, seksen ihtilali, marmara depremi
İkiz kuleler, kurtlar vadisi, beşik kertmesi
Hepsi bir aşk uğruna oldu biliyorum

Yalnızca bir aşk
Seni bana baktıran, yüzümü seninle dolduran
Kaşımı kaş yapan
Gözümü göz
Alnımı açık
Gerisi Allah kerim!

Şiddetle tavsiyemdir ki (İyi şiir okuyan birinden de dinlemek isterseniz: https://www.youtube.com/watchv=JWEYRBBEAGQ )