3 Kasım 2017 Cuma

Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupery






Ya bazı kitapları erken yaşta okumaya başladım ya da hayal dünyası çok geniş bir çocuk olamadım.
Babam elime pek bir aşk ile tutuşturmuştu Küçük Prensi, fakat okudukça algılamakta sıkıntı çekiyor bir türlü küçük prensin dünyasına giremiyordum.
Yaptığım işi yarım bırakmayı sevmediğimden kitabı sonuna kadar bitirmiş fakat babamın anlattığı kadar sevemediğimi farketmiştim.
Üstünden yıllar geçti.
Küçük Prens müthiş bir patlamayla büyük küçük herkes için popüler olur oldu.
Bir kırtasiye koleksiyoneri olarak tabii ki ajandaları, kalem kutuları gözüme çok güzel gözükürken kitaba da elim tekrardan gitti ve yeniden analizlemek için okuma kararı aldım...

Altı çizili klişe Küçük Prens cümlelerini tekrar tekrar yazmak istemiyorum açıkçası.
Bu sefer ki kitap özetinde kitabın içeriğinden, altı çizili satırlarımdan çok şekilcilik açısından inceleme yapacağım.

Elimde ki Can yayınlarının Cemal Süreya ve Tomris Uyar çevirisi... Yani en eski çeviri zannedersem; çevirinin oldukça ağır olduğu kanaatindeyim öncelikle.
Çocukluğuma hak verir bir edada kitabı sonlandırırken evladıma bu kitabı ne zaman okutmalıyım?ı düşündüm. Çeviri dilinin ağırlığı nedeniyle hangi yaş gurubunun böylesi bir türkçesi olduğunu düşündüm, bulamadım. Bana Küçük Prens'i çocukluğumda sevimli kılmayan en önemli detay buydu.
10 yaş civarındaydım...
Yani ilkokul öğrencisi.
Bugün Küçük Prens'i ortaokul öğrencilerime okutsam kitabın içerisinden; bu kelime ne demekne demek istedi anlamadım diyecekleri çok cümle sayabilirim.
Bugünün ortaokul öğrencileri bile kaç sözcükle konuşuyor ki?
Şu mevzu da netim; Küçük Prens ilkokul kademesinde okutulması gereken bir kitaptır.
O zaman?
İlkokulda okuyan bir çocuk olarak tam anlamıyla kavrayamamamı normal bulmalıyım?
 Kitap içerik olarak zaten oldukça mecaz ve ima içerirken okuyan çocuk türkçesini mi yoksa dilin arkasındaki mesajımı kavramalı? ben yetişkin olarak şaştım.

Birçok  yetişkini bile durup durup düşündürecek kadar derin ve güzel bir kitabın bizim çeviri noksaniyetlerimizle çocuklara bu denli sunulmaması gerektiğini düşünüyorum.
Çok daha basit bir dille Küçük Prensin o güzel dünyasına sokabiliriz çocuklarımızı.
Bu nedenle sanırım kızıma ilkokulda okutmak üzere başka bir yayınevinin çevirisini araştırmak durumundayım.